24 OCAK HAFTASI ASTROLOJİK OLAYLARI SOSYETE ART’TA!

BEST BLOG!

EMİRE TUĞÇE AKARLAR YAZIYOR

Ayın Terazi burcunda, Merkür’ün retro olduğu karlı bir İstanbul akşamından selamlar!

24 Ocak haftasına Ay terazi burcunda, odağımızda ise ilişkiler varken gireceğiz, bunun detaylarına ineceğiz ama öncesinde kabul etmeliyim ki bugünden, bu haftadan bağımsız olarak; Aralık’tan beri süren ilişki dinamiği yoğun bir Ocak’tan geçiyoruz zaten. Üstelik Ocak, yılın ilk ayı ve yeni yıl için umutlu kalma çabası içindeyiz. Hissetmeye çabaldığımız bir heyecan var. Ancak altında olduğumuz gökyüzü kombinasyonları; bastığımız zemini hissetmemizi zorlaştırıyor, keyifli anlardan teselli yakalamak güç.

Netflix instagram hesabından; ‘Venüs Retro + Merkür Retro + Yengeç Dolunayı, ben bittim, siz devam edin’ yazısıyla acılar içindeki ‘Don’t Look Up’ filmindeki professörün fotoğrafını paylaşmıştı geçen gün; duygularımıza tercüman bir kare işte Ocak biterken 😊.

Leonardo DiCaprio, ‘Don’t Look Up’

Venüs Pluton’dan uzaklaşmaya çalışıyor bu retro sürecinde. Pluton ve Venüs yanyana olduğu zaman; kaçırılan bir fırsatın, yasak bir aşkın, olmaz bir hayalin ya da umutsuz beklentilerin sızısı sinmeye başlar hayatımıza…

Andrea Casali, The Rape of Persephone

Yunan Mitolojisinde; Hades yani Pluton tarafından kaçırılan Persephone’nin öyküsüdür bu. Anlatılan şudur ki; Zeus ve Ceres’in kızı çiçek topladığı bir anda atlarıyla gelen Hades tarafından yer altına kaçırılır. Kızının kaçırılmasından büyük acı duyan toprağın ve bereketin tanrıçası Ceres; kızının yer altında geçirdiği zamanlar için yer yüzüne kışı yani kuraklığı getirecektir; kızına kavuştuğu zaman ise toprak yeniden bahara kavuşacaktır. Bu pek çok sanat eserine de konu olmuştur. Venüs’ün bu hali; elbette haritanızla uyumlu açılar içindeyse mevcut süreç hayatınızda böyle stressli ve yorucu yaşanmayabilir. Mutluluk ve sevgiyle ya da parayla ilgili büyük sınavlarla sınanmayabiliriz, faydası bile olabilir tekamül yolculuğumuzda…

Luca Giordano, The Abduction of Proserpina

Venüs Oğlak burcunda geri hareket halindeyken, Aralık ayından beri gerçek sevginin ne olduğunu sorgular olduk. Mutluluğun ne olduğunu irdeliyoruz. Ansızın geçmişteki bir bencilliğimiz, içimizi acıtarak gözlerimizin içine bakıyor.

Belki aksine sağlıklı bir benlik duygusu geliştirmenin, artık kaçınılmaz olduğuyla yüzleşiyoruz. Beklenenler bir bir hayal kırıklığıyla sonuçlandıkça; sevmenin, beklentisiz olmak olduğunu hatırlatıyor bize hayat.

Bugünlerde karların yağması ise muazzam bir eş zamanlılık işte.. Hani; sabahın buz gibi yalnız karanlığında gerekliliklerin için koşturursun ve bir an durup soğuktan nefes bile almadığını fark edersin; sisin içine karışır tüm kırılganlığın bir solukta. İşte Venüs oğlak burcunda geri hareket ederken tam bu an aradığın sıcaklığı bize öyle altın tepside sunmaz. Aksine, yokuşlara sürer. Kendimize karşı bizi, dürüst olmaya mecbur bıraktırır.

Menfaatimiz için satın alınan sevgileri gösterir bize.

Sadece makul olduğu için sürdürülen anlaşmaların kuytularında aslında daha da yalnızlaşmış hissederiz nedense ve ‘hani benim menfaatim’ dedirtir; ‘sevgi bu değil miydi?’.

Geçmişte çok mutlu hissettiğimiz zamanlar gelir birden aklımıza; benzer sofralarda, sevdiğimiz o şarkıyı dinlerken aynı keyfi verecek kalabalıklarımız olsun isteriz ya da o sevgili… Geçmişin benzer bir imitasyonunu kurgularız ve hatıramızın anısına yaklaştığımız anda, özlediğimiz zamanlardan daha farklı bir duygu sarar içimizi… Geçmişi yaşamaya çalıştıkça; suçlamalar, pişmanlıklar özlenen güzelliği mutsuzluğa çevirecektir ve zaman; acı acı bugüne çökelir yeniden acımasızca. Zorlama aşklardan sevgi ya da mutluluğun çıkmayacağını, aslında öğrenmişizdir çoktan.  

Venüs’ün retro etkisinin olumlu yanı yok mudur?  En güzel örneğini aslında izleyenler, Kulüp dizisinde gördüler. Belki hiç fırsat bulamamış bir aşk; bu dönem can suyuyla vuslata erecektir… Uzun ve yorgun bekleyişlerin hatta belki farkında bile olmadığın duaların kabul zamanıdır. Venüs 8 yılda bir aynı yerden geri hareket eder ve bu yolculuğu belki geçmişten gelen bir hak edişi bize taşımak içindir; iyi bir iş, zorlu yöneticilere rağmen başarılı sonuçlarla gururlanmayı hediye edecektir bazılarımıza.

Kulüp, Netflix

Venüs retrosunun üzerine, Merkür de geri hareketine başladı ve 26 Ocak’ta O da oğlak burcunda devam edecek retro seyrine.. 29-30 Ocak günlerinde; ay yay burcundan geçip, kapanma fazına doğru ilerlediği sularda, Cem Adrian’ın ‘kül’ parçası iyi gidebilir; biraz zorlanabiliriz. Sürprizler, beklenmedik gelişmeler olabilir… Dik durmaya çalışırken bir tarafımız, ruhumuzda bir şeyleri kırmadığımızdan emin olmamız önemlidir.

Ay teraziyle başlayan haftamıza uygun olarak yukarıda yazanların anlamlı ve belki çok daha anlaşılabilir halini bir şarkıyla da örneklersek, bugünki gökyüzünde genel gezegen kombinasyonlarının tetiklendiği farklı bir zamanda Sezen Aksu süreci;  ‘Zannetme, bir gün geri dönmek değil niyetim, hasrete teslim oldum, asla gelmeyeceğim, kimseyi koyamadım yerine yeniden, saymadım sensiz geçen yılları, ne inkar ne itiraf bu yalnızca sitem’ diye özetlemiş. İşte tam olarak böyle.

Ocak ayının son haftasını elimizde olmayana dertlenmek yerine, işimize odaklanmaya karar vererek yaşayacağız. Duygularımızı şifalandırmak için belki yalnızlığımızda, kalbimizdeki o büyük merhamete teslim olarak akışta kalmanın önemini hatırlayacağız. Özgürleşme arzumuzun altında, hedeflerimizi dahada somutlaştırma imkanı yakalarken dilerim;  isyanlarımız, bizi köleleştiren yanlış hayallere karşı uyanmakla başlar..

Sevgiler

EMİRE TUĞÇE AKARLAR   

Exit mobile version