Anadolu’da Hayvancılık ve Fc Merani Gürcü Futbol Takımı Yöneticisi Metin Aşar ile Sanattan ve Spordan Konuştuk
Sporcu, menajer, idari yönetici, kulüp yöneticisi; saymakla bitmiyor! Başarılı bir iş adamı olan Metin Aşar’ı Sosyete Art’ta ağırlamaktan onur duyuyoruz.
SOSYETE ART: Sosyete Art’ a hoş geldiniz. Metin Aşar sizi aramızda görmekten çok onur duyduk. Sanat sizin için ne demek? Kültür ne kadar önemli dünyada insan olabilmek için?
METİN AŞAR: Öncelikle teşrif buyurduğunuz için, ziyaretiniz için sizleri ve çalışma arkadaşlarınızı kurumsallığınızı tebrik ederim. Şimdi sanat kavramı ile söze başladık; şunu belirtmek isterim, sanat göreceli bir kavram, kişiye göre ve kurumsallık noktasındaki genel yelpazede herkese göre farklı bir anlamı var. Birilerine göre sanat X’tir, birilerine göre çok daha farklı bir segmentte görülür. Yani bu yoruma açık bir şey ama biz sanat deyince önce estetik, yapılan işte nitelik, idealizm sanatın mutlaka bir yerinde vardır. Sanatı kısaca böyle özetlemek isterim.
-Fc Merani Gürcü Futbol Takımı Yöneticisi olarak sporcularınız için soruyorum takımınızda hangi kültürel etkinlikleri takip ederler örneğin kampta dinlenirken kitap okurlar mı veya müzik dinlerler mi? Boş zamanları nasıl geçer?
METİN AŞAR: Biz; Gürcistan’a gidişimizin mutlak anlamda bir sebebi var. Futbolun başarıya giden temel dinamiklerinde dünya kulüpleriyle ama bize sentez halinde dönüştürebileceğimiz bir Ajax modelini şu anda üretme şansımız olmadığı için bir Arsenal, bir Bayern Münih modelini hemen üretme şansımız olmadığı için çünkü buna altyapı gerekiyor ve altyapıyı oluşturmak bir süreç gerektiriyor ama futbolcularla ilgili konuya gelirsek, tam da ben orasındayım; biz tam bir kolej kültürü ekseninde, kolej kültüründen de yola çıkarak şunu ifade etmek istiyorum; okuyan, araştıran, meseleleri dünya genelindeki kriterlere haiz sorgulayabilen bir gençliğinde futbolun sadece futbol olmadığını hep ifade ediyoruz öteden beri, öyle bir projemiz var ama şu andaki mevcut anlayışı genel anlamda Gürcistan genelinde söylemek gerekirse bizim 50 bin kişilik bir şehrin takımıyız; sosyal aktiviteler için İstanbul gibi kentler gibi imkanları olmayan bir kent dolayısıyla okumaya, birlikte hareket etmeye bir takım sosyal etkinlikler yapma noktasında futbolcuların kaynaşması büyük şehirlerde olduğu gibi değil. Daha yakın bir şekilde tezahür ediyor, bu anlamda da bizim dört tane yabancı futbolcumuz var; ellerinde genelde antrenman saatleri dışında , kulüple ilgili aktiviteler ve eğlenceler dışında kitap okuduklarını biliyorum. Bir de Gürcistan’daki genel eğitim seviyesi kendi ölçütlerine göre çok üst seviyede. Bu yüzden okumayı seviyorlar. Olmazsa olmaz mantığını söyleyebiliriz. Biz bunu sokakta da görüyoruz. Bunu hissettiriyorlar zaten, böyle bir şehir, böyle bir ülkeden bahsediyoruz.
-Çağımızdan ileriye bakarsak neler bekliyor bizi dünya olarak? Dünyadaki geleceği nasıl tanımlıyorsunuz?
METİN AŞAR: Şimdi, geleceğe dair özelde ülkemizde genelde dünya konjonktüründe malumunuz süper derecede yani radikal anlamda değişimler ve değişiklikler oluyor. İki kutuplu bir dünyadan çok kutuplu bir dünyaya insanların, ülkelerin gittiğini evrildiğini görüyoruz. Bir de sosyal medya ve dijital medya çağına geçişten bahsediyoruz. Bunların getirmiş olduğu yenilikler ve bunun devamı olarak da bizleri bekleyen konulardan kısaca bahsetmek gerekirse bence dünya çok ciddi bir değişim içerisinde ve bu değişimlerin de ben çok stabilize hale gelebileceğine inanmıyorum. Sürekli değişim…
İşte, uzay bilimleri diye bir tanımlama vardı. Ana başlıktan ibaretti. Uzay söylemden ibaretti. Mars’ta, Ay’da şu anda uzaya araba gönderilmekten farklı vasıtalarla gidip gezi turları yapmak gibi bir çağda yaşadığımız gibi dünyanın bugününü ve yarınını yorumlarken teknolojik gelişimlerle de çok eş anlamlı olduğunu düşünüyorum. Buna matuf olarak da dünyanın önümüzdeki süreçte geleceği nokta şudur demekten daha çok savaşsız bir dünyada yaşamak istiyorum. Tek sevdamız, tek arzumuz bu bizim. Tabii süreci belirleyen, dünyanın geleceğini bu emperyalist dediğimiz doyumsuz obezite anlayışların belirleyeceğini ve bunu da nihai noktada en üst segmentteki dünyanın prangasını tutan gruplar ve ailelerin olduğunu düşünüyorum. Bu şahsi fikrim. Ve şunu da düşünüyorum; sağduyulu, özgürlüklere sevdalı büyük bir kitlenin de uyanışını umut ediyoruz.
-Takımınızın taraftarlarından bahseder misiniz? Alt yapıdaki gençlerin yetiştirilirken nelere dikkat ediyorsunuz? Altyapıda Altınordu, Ajax gibi bir modelleme çalışmanız olacak mı?
METİN AŞAR: Şimdi futbolun kurumsallığı anlamında ifade ettiğiniz tüm terimlerin altını çiziyorum. Tabii dünyada çok farklı kulüp modellemeleri var. Bir Ajax derken bir Bayern Münih derken ya da Arsenal modeli derken tam da ben oralara vurgu yapmak istiyorum. Özelde ülkemize gelince Altınordu’da Mehmet Bey; kulüp başkanı benim de eski çok kadim bir arkadaşımdır dostumdur kendisi çok idealist bir hedef koyarak, Türkiye’de herkesin olur mu başarabilir misin noktasında ikilemli yaklaştığı bir noktada Mehmet Bey önce Buca’da başladı bu yola, aradığı iklimi bulamayınca Altınordu’ya geldi yerle yeksan olmuş tabiri caizse bir takım 3. Ligden aldı şu anki seviyelere getirdi. Tabii futbolun gelişimi, kulüplerin gelişimi az önce ifade buyurduğunuz gibi temellendirmeden, alt tuğlaları oluşturmaktan geçiyor. Bu anlamda bizim esas aldığımız birkaç tane dünya kulübünü oldukça bir dünya kulübünü tez konuşu gibi araştırdık niteliğini, niceliğini ve bizim orda oluşturacağımız sentezler ve uygulanabilecek, realize edilebilecek bir altyapı yapılanmamız var. Şu an altyapımız yetersiz, Gürcistan’ın temel sorunlarından biri bu, altyapı yetersiz… Yoksa çok yetenekli, zaman zaman bir Arçil Şota daha dünya futboluna damgasını vurmuş birçok isimden bahsedebiliriz. Dolayısıyla bizim genel anlamdaki esas alacağımız husus kulüplerin altyapılarındaki başarıya giden dinamikler diye vasıflandırıyoruz ve bu boyutlarda kulübümüzü harekete geçiriyoruz işte nitelikli hocalar bu anlamda biz bir Alman profesyoneli ile birlikte altyapı oluşumunda birlikte çalışma başlattık yakında sahaya inip realize edeceğiz, altyapımıza dahil edeceğimiz üç tane antrenman sahası gibi modern bir altyapı çalışması hazırlığı içerisindeyiz. Kısaca özetlemek gerekirse daha işin başındayız.
-Fc Merani takımı başkanı olarak gelecek planlarınız nelerdir?
METİN AŞAR: Gelecek planlarımız ilk olarak futbol 1. Ligine çıkmak, orada nefeslenmek, soluklanmak ve ikinci yıldan itibaren UEFA kupasını, Şampiyonlar Kupası’nı kovalayan bir takım hüviyetine ulaşmak.
-Bir Başakşehir modeli sizden çıkacak mı? Yıllarca ilk üçü zorladı, birinci oldu, üçüncü oldu ve nihayetinde şampiyon oldu. Altı büyükten biri oldu… Düne kadar küme düşmüş bir takımdı. Fc Merani için böyle bir hedef koydunuz mu?
METİN AŞAR: Başakşehir’i ben nevi şahsına münhasır bir takım olarak düşünüyorum. Yan faktörlere, alt, üst faktörlere hiç girmek istemiyorum ama ben daha çok Almanya’dan bir örnek vermek istiyorum. Almanya’da Hofenal diye bir köy takımı var. Amatör lig ile başladı; önce tüm ihtiyacı olan bir altyapı ile başladı, üst yapı, kurumsal kimlik, vizyon vesaire bu tüm yapıları kucaklayacak niteliğe getirdikten sonra şartlarını sonra alt amatör kümelerden en üst zirveye gelen bir konuma getirdiler ve hala şu an Almanya’da ilk üçleri, ilk beşleri zorlayan Avrupa kupalarını zorlayan; hatta son birkaç hafta evvel şampiyonluğu zorlayan bir köy takımından bahsediyoruz. Biz daha çok kalıcı ve temellendirilmiş kulüpçülükten yola çıkarak bunu tanımlamak istiyoruz. Bu anlamda bize bir örnek teşkil ediyor.
-Hep sporcu kimliğinizden bahsettik. Spor adamlığınızdan bahsettik. Menajerliğiniz, kulüp yöneticiliğiniz, eski sporcu olmanız, takımla ilgili görüşleriniz… Siz normalde Türkiye’ye üreten bir insansınız. Metin Aşar ne üretir, asıl işi nedir?
METİN AŞAR: Ben Almanya’da uzun süre futbol oynadım. Almanya’da bu sosyal etkinlikler çerçevesinde şunu ifade edeyim birçok oradaki Türk ve Alman kulüplerinde farklı dönemlerde farklı görevlerimiz vardı bizim. Daha sonra 2011 yılında Tuzla Sporu kurumsallığa taşımak iddiasıyla satın aldık. İki aylık bir süreden sonra nedenlerine niçinlerine girmek istemiyorum kulübü bir takım farklı nedenlerden dolayı satmak zorunda kaldık. Ben satmadım tabii ki. Biz sadece anlaşma yapmıştık, kulübün devrini daha yapamadan birilerine kulübün devri söz konusu olduğu için biz çekildik, teşekkür ettik arkadaşlarımıza ve ben 2017 ile 2019 yıllarında Bayrampaşa Spor’da Asbaşkan ve başkan yardımcılığı gibi görevlerde bulundum. Hatta bir de şampiyonluğumuz var 3. Ligden 2. Lige çıkma gibi. Ama ben şunu ülkem adına ziyan gördüğüm için altını çizerek söylemek istiyorum; Türkiye’de futbolun kurumsal kimliğini sahiplenmek ya da sahiplendirebilmek çok zor bir olgu ki biz bu nedenlere bağlı olarak bu işi çok daha profesyonel yapabilmek için Gürcistan’da bir takımı satın aldık, şirketleştirdik, iyi bir yönetim kurulu oluşturduk, hedefimize matuf kılmak istiyoruz. Asıl ana konu biz Anadolu’da hayvancılık ticaret A.Ş. olarak Türkiye’de bir iddia ortaya koyduk. Bir modelleme, bir sentezleme gibi de algılanabilir bize ve bizim yapımıza uygun çalışmamız var şu anda. Kırklareli’nde , Lüleburgaz’da 20.000 kapasiteli damızlık yapabileceğimiz ya da damızlık yapmadığımız takdirde besi yaptığımız yine 20.000 kapasitemiz var. Yine dönemsel olarak sıkıntılar sektörel olarak baş gösterdi. Sağmal olarak 12.000 hayvanımız var. Aşağı yukarı 2200 civarında sağmal yaptığımız semantaler ırkı ben onlara sarı kızlarım diyorum büyük baş yani çiğ süt üretimi yapıyoruz. Yani günlükte takriben 57-58 ton süt satıyoruz piyasaya. Çiğ sütten bahsediyorum. Bir de özellikle bunun altını çizmek istiyorum; devlet-millet iş birliği ile belki de Cumhuriyet tarihinde bir ilki başarmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Biz orjin ırkların verimliliğine inanıyoruz. Türkiye’de 2 tane ana başlığı var: Simental ve Hostein cinsi ineklerden bahsediyoruz. Biz bu orjin ırkları getiriyoruz, damızlık anlamında hamilelik süreçlerini oturtuyoruz Tarım kredi kooperatifleri kanalıyla Ziraat Bankası’dır, hibedir, teşviklerdir A’dan Z’ye bir çiftçimizin ihtiyacı olan tüm imkanları masaya getiriyoruz, uygulama pratiğine dönüştürüyoruz ve Türk hayvancılığının en büyük problemi olan hayvan popülasyonu orjin ırklardan sağlama projemiz var. O anlamda da mütevazı bir dil kullanmaya gerek yok en iyilerden bir tanesi belki de en iyilerinden birisiyiz biz kurumsal anlamda. Tabii bu hayvancılığı yaparken sadece hayvanı getirerek işte sadece besi, damızlık, sağmal yapmakla bitmiyor bu işler, en büyük maliyetler yem girdileri. Yem girdi maliyetleri de bizim ölçümlerimize göre de %60,%65 bir maliyete tekâmül ediyor. Ve biz bu anlamda da devletten kiralamış olduğumuz araziler ile 5000 dönüm de şu anda tarım yapıyoruz. Ne yapıyoruz kendi ihtiyaçlarımızı görmek anlamında silaj ekim yapıyoruz. Yılda 2 kez mısır, ayçiçeği, yonca vs. ekim yaparak yem giderlerimizi minimize ederek kar marjımızı arttırarak kurumsallığımızı bir katma değer çalışmamız da var. Bunu da çok güzel bir başarı ile sahaya indirmiş bulunmaktayız.
-Sporcu, menajer, idari yönetici, kulüp yöneticisi derken bir yandan da hayvancılık , kendi hayvancılığınıza bağlı tarım ile bir iddia ile ortadasınız. Sizi hep bu kimliğiniz ile gördük. Peki Metin Bey ilerleyen zamanlarda kültürel anlamlarda bir yatırım bir sponsorluk mesela bir konsere destek gibi bir şey yapmak ister mi?
METİN AŞAR: Hayvancılık ana başlığına geri dönmek istemiyorum ama ben ve yönetim kurulu üyelerimizin Anadolu’da Hayvancılık Ticaret A.Ş. yönetim kurulu başkanlığını yapıyorum. Aynı zamanda kulübünde başkanlığını yapıyorum. Biz bir şirketler grubuyuz her şeyden önce. Bünyemizde beş farklı şirket var. Beş farklı amaca matuf şirketler sosyal etkinliklere grubumuz olarak tabii topluma karşılığı olan projelerde, aktivitelerde, sosyal etkinliklerde zaman zaman bu tür sponsorluklar yapıyoruz, yapmaya da devam ediyoruz. Tabii ki önümüze getirilen teklifleri değerlendirip amacımıza uygun bulduklarımızı işaretleyip böyle bir hem fikir olduğumuz projeye de sponsorluk yaparız ve yapmayı da mutluluk atfederiz kurumumuz adına.
-Ben bir Sosyete Art okuyucusu olarak sizin şirketlerinizi sosyal medyada nasıl bulabilirim?
METİN AŞAR: Sosyal medya kullanımı noktasında bizim şu an itibaren realist olmamız gerekiyor. İş yoğunluklarımız, biz ati sahada olmamız nedeni ile sahada aktif olmamız nedeniyle kurumsal hedeflerimiz de sosyal medyanın değerini yeni yeni keşfetmiyoruz ama sosyal medyada aktif misiniz sorusunda sıfıra yakınız. Ama bu yönümüzü de kurumsal anlamda değiştirip maksimize edip işin bu boyutunu da sağlamayı düşünüyoruz hedefliyoruz.
-Sayın Metin Aşar Sosyete Art’a vaktinizi ayırdığınız için çok teşekkür eder, başarılarınızın devamını dileriz.
Umarım Fc Merani’yi en güzel yerlerde görmeyi dileriz.
METİN AŞAR: Nazik ve nitelikli ziyaretinizde özellikle siz ve ailenize teşekkür ediyorum. Güzel günlerde görüşmeyi arzu ediyorum. Saygılarımı arz ediyorum.