BLOG YAZARI: SUNA BAYKAM SAPAN
Bazen birilerini düşünmek için yıldızları sayardık küçükken. Dünya büyük, gökyüzü koskocaman gelirdi küçük gözlerimize. Hayallerimiz büyük, kapasitemiz küçüktü. Oyunlar oynar hiç bıkmadan usanmadan yaşardık. Hayal kırıklığı olduğunda kendimizce çözer mutlu kalmaya devam ederdik. Çözülemeyecek sorularla kafamız dolduğunda ise yardım isterdik. Küçük bir ipucu bizleri sonuca başarıyla götürecek yolu bulmamızı sağlardı. Pratik zeka ve bilgi ile çevrelenmiştik. Saçma gelen onca şeyden sonra nasıl büyüyeceğimizi bilmeden bir maceranın, bir masalın ve bir filmin parçası gibi günler geçerdi. Siz hiç çocuk olduğunuzda yalnız kalmanın ürkütücü fakat cezbedici sahnesinde oynadınız mı?
Yıllar boyu karmaşık ve düzensiz işleri yoluna koyup durduk. Artık mutlak doğruyu bulmak işin en görünür ve en kolay tarafı olmuştu. Pozitif düşünce bizim çağlarımızdan geliyor doğal olarak. Belki büyük bir oyunun parçası olarak değişik problemler ile uğraşıp duruyoruz. İnsanın aklına karamsar algılar iyimserlikten önce geliyor haliyle. Bitmek bilmeyen bir yolda tabii ki bazı sorunlar olabilir. Artık kişisel yeteneklerin yönettiği dünyamızda yeni ve boş bir alan bulmak epey zorlaştı. Genelde olanın en iyisi olabilmek için para harcanıyor artık. İnsanın en iyisi nasıldır soran yok. Belki de gelenekler değişti.
Aniden bir gün gelir ve o kişi için özel olarak hazırlandığını dakika dakika geri sayarak anlarsın. Bilinmezlik ile başlayan saniyeler heyecana sonrasında ise içimde gülen bir çocuğa dönüşüyordu. Farkında olduğum tek gerçek bilgi biraz sonra kapının çalması idi. Birazdan gelecekti. Belki garip ama hayatı geldiği gibi ve istediğim gibi kontrol edebileceğim başka bir zaman yaşamış mıydım acaba? Kendime güveniyordum ve havalara uçarcasına aynada baktığım yüzümde sadece masum bir mutluluk görüyordum. Ve sonunda zile bastı ve kapıyı açtım. Karşımda gördüğüm insan artık evime giriyordu ve ayaklarım yerden kesiliyordu. Karşılıklı sohbet ederken yaşadıklarımdan anladığım iyi ki onu tanımış olduğum ve kendimi ne kadar iyi hissettiğimdi. Tarif edemiyorum çünkü onu keşfetmeye doyamıyorum.
Bu yazıyı yazmaktaki amacım yıldızları seyrederek geçirdiğim bir ömrün tam ortasında o yıldızları gözlerinde bulduğum birini tanımış olmak. Eminim ki unutulmuş veya değerini yitirmiş ilişkilerde bazı kadınlar benim gibi bu duyguları yaşamıştır. Yıldızlar gibi yalnız parlayan kadınlara buradan sevgilerimi yolluyorum ve onların kalplerindeki kahramanlara.
Suna Baykam Sapan