Nişantaşı’nda 40 Genç Yetenek, 1 Muhteşem Sergi!

Haber: Eylül Aşkın

“Hepimiz Yıldızlar Gibi Parlıyoruz” sloganıyla yola çıkan ve Ovoo Sanat Galerisi bünyesinde hazırlanan 40 Genç Yetenek, 1 Muhteşem Sergi kırk genç sanatçının parlak yeteneklerini ortaya koyuyor.

30 Eylül Cumartesi günü, 15:00‘te açılış kokteyli gerçekleşecek sergide Esra Türk, İrem Karakaya, Mehmet Bektaş, Okan Karakaya gibi sanatçıların yanı sıra distopik açıdan yaklaştığı 1545 ve Yanındayım isimli Yarınının Kıyısında Kaybolmuş Distopyalar” serisinden iki eser ile Caner Kemahlıoğlu da yer alıyor.

Sosyal sorumluluk projelerinde de yer alan Ovoo Sanat Galerisi‘nin kurucusu Hakan Körpi, galerinin kurulma amacını sanatçılara yeni bir alan açmak olarak tanımlıyor. 

Sergi 14 Ekim 2023 tarihine kadar İstanbul/Nişantaşı Şair Nigar Sokak‘ta bulunan Ovooart Galeri‘de sanatseverleri bekliyor.

Adres: Şair Nigar Sokak No:65-67 Nişantaşı / İstanbul

CANER KEMAHLIOĞLU 1945 ve Yanındayım

1545: Distopya kavramı içerisinde ekolojik bozulmalara örnek olarak kompozisyonda arıyı bir metafor olarak kullanarak, yaşadığımız ütopya da arıların yok oluşuyla dengenin bozulacağına ve düzenin değişeceğini yansıtılmıştır. Bu durum insan bedenini hem temas, hem hava yoluyla kötü etkilemekle birlikte çevresindeki canlıları metaforlaştırmıştır. İnsan beyninin karmaşıklığı, içerisinde; yıkım, savaş, felaket, salgın vb. kavramlarla bütünleşen metaforları tasvir edip, bir yerde bedensel imgelerin çürümeye, yok olmaya başladığını ve insan bedenlerinin, zihinlerinin aynı zamanda günümüzde de salgınların etkilerinden henüz kurtulamamış ruhsallıklarını bedensel ve çizgisel figürlere taşıyıp deformasyona uğramış mekânlarda betimlenmiştir. Şuan ki toplumumuzun teknolojinin getirmiş olduğu kötü senaryoların yansımasında distopyanın mağdurları olduğu düşünülerek “Ekolojik Denge” bir bedenin yıkımdan, kaostan ve felaketlerden kaçış anını yansıtmaktadır. Bu yansıma topluma umut ve de yeniden birtakım zorlukların üstesinden gelerek yeni hayatlarının inşasına adımı kökleri diğer canlı türleri ile taşıyarak betimlenmiştir.

(Caner Kemahlıoğlu, 1545, Desen/Karakalem, 30x43cm, 2023)

1843 “Yanındayım”: Theodore Chassériau’nun İki Kız Kardeş isimli eserinden yola çıkılarak üretilen ve eserin ana konusunun sanat tarihinin de sonunu getirebilecek felaketlerden kaynaklı eserin kendini bulduğu sonu yansıtmaktadır. Ülkemizin zor süreçlerden geçtiği gerek pandemi gerekse deprem felaketleri küresel çapta bütün insanlığın sorunsalı olup sanatı da etkilemiştir. Bu doğrultuda dünyadaki varoluşu sorgulayan insanlık öze dönerken kendini de distopik bir senaryonun içinde bulur. 

Distopya kavramı içerisinde ekolojik bozulmalara örnek olarak kompozisyonda arıyı bir metafor olarak kullanarak, yaşadığımız ütopya da arıların yok oluşuyla dengenin bozulacağına ve düzenin değişeceği yansıtılmıştır. Bu durum insan bedenini hem temas, hem hava yoluyla kötü etkilemekle birlikte çevresindeki canlı türlerini metaforlaştırmıştır. Kompozisyonda kullanılan bedenlerin yavaşça yok olma ve çürüme evresinin de başladığı göze çarpmaktadır. Her yüzyıl insanoğlu birçok felaket ile hayat mücadelesi içerisinde bir yaşam savaşı vermektedirler. Sanatçılar ise bu yaşanılanların karşısında sessiz kalamayıp bu durumları eserlerine yansıtarak hem kendi duygularını hem de toplumların yaşadıklarını gözler önüne getirmişlerdir. 

İki Kız Kardeş’in yeniden yorumlanması, şu an günümüz toplumunun içinde bulunduğu kendini zor ve muhtaç durumda hisseden insanlar için destek verici nitelikte yansıtılmıştır. Buna paralel renk geçişlerine bakıldığında sağdan sola renklerin soğuklaştığı dikkat çekmektedir. Diğer bir yandan gökyüzündeki renk tonları sanki evrene zehirli bir gaz atılmış hissi vermektedir.

Exit mobile version