Merhaba sevgili sinema aşığı!
Size bir aşıktan bahsetmeye geldim bugün. İsminin hakkını veren bir yönetmen kendisi; Emre Gaviyel…
Durdurulamaz bir yel gibi esen ve coşturan bir aşık…
Elindeki varını yoğunu hayalleri için ortaya koyan bir yönetmen…
Büyük hayalleri olan genç ve güzel bir adam…
Şimdilerde Bangladeş’te Dhaka’da bir film festivalinde ilk uzun metraj filmiyle seyirciyle buluşmaya gitti Gaviyel. Gelin, size biraz filmden bahsedeyim. Hiç aklınıza gelir miydi bir çocuk tiyatrosu sanatçısının bir bardağı sorgulayarak başlayan düşünsel yolculuğunun ölümü ve hayatı sorgulamaya varacağı? “Gelmezdi” diyorsanız şayet ülkemizde vizyona girdiğinde kaçırmamanız gereken bir film İnsani Tınılar!
Filmin mottosu “Düşünenler İçin…” ve inanın bana film gerçekten de düşünenler için! Bir çocuk tiyatrosu sanatçısının tüm sancılarını, iç savaşlarını, mücadelesini izliyoruz kâh onunla, kâh ona rağmen… Daha ilk sahnelerde sorgulatıyor Gaviyel; bir bardak ne çok anlam ifade edebilir? Ne çok şeye vardırabilir insan zihnini?
İnsani Tınılar’ın belki de en dikkat çekici yanı çok düşük bir bütçe ile Samsunlu tiyatro sanatçılarından oluşan bir oyuncu kadrosuyla çekilmiş olması. Buram buram otantiklik kokuyor film baştan sona ve aynı zamanda da özgünlük!
Filmden biraz daha bahsedersem spoiler vereceğim, o yüzden burada konuyu tekrar Gaviyel’e getirmek istiyorum. Emre, henüz yirmilerinde genç ve dopdolu bir yönetmen. Durmadan okuyan, izleyen, araştıran, öğrenen bir genç adam! Yaptığımız röportajda da hayallerinden uzun uzun bahsediyor Emre. Sinema salonlarının yokluğundan dem vuran genç yönetmene bu serzenişinde sonuna kadar katılıyorum! Peki ya siz, siz özlemediniz mi küçük yerel salonlarda sıcacık filmler izlemeyi? Ben o salonlarda film izleyerek büyümüş biri olarak çok özledim! Mesela Samsun’da bir Konak Sineması vardı. Yıkıp yerine alışveriş merkezi yaptılar. Çocukluğumuz kayboldu bir anda…
Velhasıl, ülkemizi temsil eden gencecik bir yönetmen Emre Gaviyel ve çok güzel işler yapacağına inanıyorum! İnsani Tınılar filminin de Gaviyel’in de yolu açık, izleyicisi ve alkışı bol olsun diyerek yazımı sonlandırıyorum.
Film gibi günleriniz ve hayatınız olsun…
Aşk ile..
Tuğçe