Site icon SosyeteArt Kültür ve Sanat Sitesi

Ceyda Saltadal: “Anatomi kitapları okuyarak, ameliyat videoları izleyerek, medikal makaleler okuyarak büyüdüm.”

Röportaj: Eylül AŞKIN (Click here for English: https://artsandseptember.blogspot.com/2024/01/ceyda-saltadal-reflects-i-grew-up.html )

Bugün oyuncu, seslendirme sanatçısı, yoga eğitmeni, aile dizimi terapisti, merakıyla, çalışkanlığıyla, azmiyle ve hala devam etmekte olduğu eğitim hayatıyla daha bir çok beceriyi bünyesinde ve zihninde barındıran, güler yüzüyle bulunduğu her ortama pozitif enerjiler yayan şahane bir kadınla birlikteyiz. Ceyda Fatma Saltadal.

1) Oyuncu olma isteği nasıl doğdu içinizde? Çocukken de sahne önünde olmanın hayalini kurar mıydınız? Biraz o kendinizi keşif sürecinden bahseder misiniz?

2) Müjdat Gezen Sanat Merkezi Oyunculuk Bölümü’nde bir süre eğitim gördükten sonra Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü’nü bitirdiniz. Konservatuar mezunu olmayı tercih etmemenizin nedeni ne oldu? Bununla beraber bir oyuncu olarak kameranın hem ön hem de arka planına hakim olmak mesleğinizde size ne gibi avantajlar sağladı?

3) Oyunculuk alanında hem yurt içinde hem de yurt dışında aldığınız kapsamlı eğitimlere rağmen sizi daha çok güzel sesinizden, yaptığınız seslendirmelerden tanıyoruz. Bugüne kadar farklı projelerde Hande Soral, Nefise Karatay, Pınar Aydın, Serenay Sarıkaya, Belçim Bilgin, Meral Kaplan gibi popüler Türk oyuncuların ve hatta bir dönemin popüler dizilerinden Sos Mi Vida’nın Türkiye’deki yayınında Natalia Oreiro’nun sesi oldunuz. Genellikle seslendirme karşıtı olan entelektüel kesimin bile severek takip ettiği bir seslendirme sanatçısı olmanızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu alanda çalışmalarınıza hala devam ediyor musunuz?

4) Sizi en son Star TV’de yayınlanan Selahattin Paşalı, Gökçe Bahadır, Simay Barlas, Merve Dizdar, Barış Falay, Melike Güner ve Zerrin Sümer gibi değerli oyuncuların yer aldığı “Ömer” dizisinde gördük. Yeni sezonda oyunculuk alanında yeni projeleriniz olacak mı? Sizi daha fazla ekranlarda görmeyi arzu ediyoruz.

5) Son dönemde yoga eğitmeni kimliğiniz ile de özellikle sosyal medyada oldukça aktif ve popülersiniz. Yogayla tanışmanız nasıl oldu? Bir yıl gibi kısa bir sürede eğitmenlik mertebesine ulaştığınız bu felsefe ve yaşam biçiminde sizi en çok çeken özellikler neler oldu?

6) 2014 yılından beri yoga eğitmenliği yapmakta, 2020 yılından beri de Türkiye, Almanya ve Kıbrıs’ta bulunan YogaKioo enstitülerinde yoga eğitmenliği eğitimleri vermektesiniz. Son dönemde yogaya ve yoga eğitmenliğine artan ilgiye ve oluşan rekabete rağmen siz bu alanda da yerinizi emin adımlarla sağlamlaştırmayı başardınız. Sizce sizi diğer eğitmenlerden farklı kılan, ileri taşıyan özellikleriniz neler oldu? Verdiğiniz eğitimlerde nasıl bir prensibi benimsiyorsunuz?

7) Oldukça çok yönlü bir insan olarak, bütün bunların üzerine, şu anda ikinci üniversite olarak İstanbul Üniversitesi’nde Sosyoloji Bölümü’nde öğrencilik hayatınıza devam etmektesiniz. Bir yandan da hala aile dizimi, konstelasyon, travma terapisi ve somatik psikoterapi üzerine eğitimler alıyorsunuz. Bütün bu eğitimlerin nihayetinde kendinize geleceğe yönelik koyduğunuz hedefler var mı? Yakın gelecekte bir “Ceyda Fatma Saltadal Yoga ve Terapi Merkezi” vs açılır mı mesela? Ya da yine son dönemde oldukça popüler olan yoga kamplarını ele alırsak, kendi adınıza yoga ve terapi kampları düzenlemeyi düşünüyor musunuz?

8) Oyunculuk ve seslendirme dışında ilgilendiğiniz başka sanat dalları da var mı? Hayatta sizi besleyen, motive eden şeyler neler?

9) İcra ettiğiniz bütün meslekler kapsamında mesleki alanda en ütopik hayaliniz ne olabilir?

10) Okurlarımız sizi sosyal medyada nerelerden takip edebilirler?

sosyeteart

Tanıman lazım

Exit mobile version