35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
44,3202£% 0.7
2.968,33%1,32
2.622,74%1,01
9.724,50%-0,42
MUSTAFA ÖZGÜN: Evet. Yirmi üç yaşıma kadar İzmir’deydim ve İzmir’in benim içim çok özel bir yanı var. Sinema benim çocukluk hayalim bunu orta okul öğretmenlerim bile bilir ne derecede film yapmak istediğimi. Dünyaya açılmak ikinci hayalimdi ve bunu sinemayla birleştirerek geliştirmeye çalışıyorum. Paris ve Şangay arasında bir yaşam kurdum ve her şey gerçekten çok iyi gidiyor. Yurt dışına yerleştikten sonra hemen sinema yapmak kolay olmadı; bunun alt yapısını hazırlamak zaman gerektiriyordu. Uzun bir süre Paris moda haftasında çalıştım bir Amerikan moda dergisi olan Runway magazine iki yıl kadar çalıştım ve pek çok moda markasına çekimler yaptım. Moda’yı da seviyorum ama sinema kadar olağan üstü bir tutkusu yok bende. Çin ile olan bağlantım daha çok moda sayesinde oldu zaten ve daha sonra iki film yaptım Çin Fransa ortak yapımı…
SUNA BAYKAM SAPAN: Covid-19 Ground Zero filminiz nasıl ortaya çıktı?
MUSTAFA ÖZGÜN: Salgının ilk döneminde yani 2020’nin başlarında bir filmin montaj aşamasındaydım ve montajı bırakarak bir anda bu konu film olmalı dedim ve oturup 2 hafta kadar bir süre içinde bir senaryo yazdım. Film İngilizce olmalı dedim, ne Çince ne Fransızca ve daha sonra bu film hemen çekmem gerektiğini düşündüm ama tanıdığım hiçbir yapımcıdan ilgi gelmedi. Daha sonra kendi başıma düşük bir bütçeyle çektim daha sonra tanıdığım başka bir yapımcı Donalt Kushner filme destek olarak filmin ortak yapımcısı haline geldi 2021 yılı boyunca film 20 festivalde gösterildi ve 15 civarında ödül aldı. Şu an film bir Amerikan film platformu olan spectrum da gösteriliyor.
SUNA BAYKAM SAPAN: Pandemi süresince gerçek hikâyeden yazılmış bu senaryonun yönetmeni olarak hazırlık aşamasından başlayarak gösterime çıktığı günleri anlatır mısınız?
MUSTAFA ÖZGÜN: Donal Trump’ın ilk dönemde Çin devletini epidemi nedeniyle politik baskı altına almak için Amerika’da Covid yok stratejisini bazı hastaneler uyguluyordu ve Covid vakalarını es geçiyorlardı. Buna karşı çıkan bir hemşire salgının ilk döneminde hastaneden kovuldu ve bunu internette görmüştüm ve bu haberi gördüğümde senaryo üzerinde çalıştığım dönemdi. Senaryomun tamımı bunun üzerine kurulu değil ama buna atıfta bulunuyorum. Bu hemşireyi Laura weissbecker oynadı, Laura daha öncede beraber çalıştığım bir oyuncu ve iyi bir arkadaşım onu çok iyi bildiğim için hemen davet ettim. Cyril Durel harika bir Fransız oyuncu oda Amerika’da epidemi döneminde 40 milyon civarında bir anda işini kaybeden insanları temsil ediyor. Amerika en fazla Covid’den etkilenen ülkeydi özellikle New York, en fazla sağlık çalışanı burada öldü, filmde Trump’ın garip politakalarını da işliyoruz George Floyd un bu kriz sürecinde öldürülmesi de bunların hepsi inanılmaz süreçlerdi. Karantina dönemlerinde ben Paris’teydim ve Fransa hükümeti gerçekten inanılmaz yürüttü bu süreci, devlet yardımları hiç gecikmedi ve herkes çok iyi bir şekilde yararlandı ama Amerika’da böyle değildi ve bu karşılaştırmayı da yapıyoruz elbette filmde.
SUNA BAYKAM SAPAN: Festival filmlerinden ödül aldığınızda neler hissediyorsunuz?
MUSTAFA ÖZGÜN: Aslında bu filmi festivallere göndermek için çekmedim hemen yayınlamak istiyordum ama Donald Kusner;’’Festivallerden çok ödül kazanacaksın, bunu bana bırak, ben göndereyim festivallere.’’ dedi ve ben de bunu kabul ettim, gerçekten çok sevindim bu kadarını beklemiyordum İspanya Hindistan İtalya Fransa, Macao ve New York’ta pek çok bağımsız festivallerde gösterildi ve çok iyi sonuçlar aldım, pek çok kişi instgramdan bana ulaştı ve mesajlar attılar. Onur verici…
SUNA BAYKAM SAPAN: Oyuncularınızı seçerken kriterleriniz nedir?
MUSTAFA ÖZGÜN: Aslında tamamen senaryoya bağlı, hikâyedeki karakterleri en iyi canlandırabilecek oyuncuları seçeriz bu süreç biraz zordur ve çok fazla streslidir, oyuncunun elbette tecrübesi ve yetenekli olması önemli.
SUNA BAYKAM SAPAN: Gelecekte memleketiniz İzmir’de yapmak istediğiniz neler olabilir?
MUSTAFA ÖZGÜN: Açıkçası hiç projem yok İzmir ile ilgili. Öğrencilik döneminde bir film ekibi kurmuştum ve İzmir’de çok film çekmek istiyordum ama olmadı. Bilmiyorum belki yeniden ilham gelir ve bir şeyler yapılır gelecekte.
SUNA BAYKAM SAPAN: Festivallerin hangileri sizin gibi çağdaş bir yönetmenin yurtdışında ilgisini çekiyor?
MUSTAFA ÖZGÜN: Fransa’da çok film festivali var. Sanırım dünyada en fazla film festivali düzenleyen ülke. Ben 10 yıldır Cannes film festivaline gider, orada zaman geçirim sinemacı arkadaşlarımla bir araya gelirim inanılmaz bir festival, ama ben küçük festivallerinde severim çünkü sonuç olarak profesyoneller tarafından düzenlenen festivaller bunlar Cannes gibi çok sponsorları yok ve starları ağırlamıyorlar ama sonuç olarak sinemacılar tarafından düzenleniyor ve sinemacıları ağırlıyor önemli olan bu.
SUNA BAYKAM SAPAN: Senaryo yazarken gerçek hikâyeler mi yoksa kurgusal fantastik kahramanlar mı ilgi görüyor?
MUSTAFA ÖZGÜN: Ben ikisinden de besleniyorum, bazen kurgusal bazen gerçeklere dayalı.
SUNA BAYKAM SAPAN: Sinemanın seyircisi ile kültürel etkileşiminden memnun musunuz?
MUSTAFA ÖZGÜN: Valla dürüst olmak gerekirse; Fransız halkı inanılmaz bu konuda, bağımsız filmler çok iş yapar, seyirciler ismini hiç bilmediği yönetmen ve oyuncuların filmlerine bilet alır ve gider izler. Asla gocunmazlar. Sinema sanatı burada çok güçlü, aslında bütün sanat dalları güçlü Paris’in her tarafı Sanat gelberileriyle dolu ve sanat etkinleri her yerde.
SUNA BAYKAM SAPAN: Festival jürilerini etkileyen ve birincilik aldığınız filmlerinizi sizden dinlemek isteriz. Başarınızın sırrı nedir?
MUSTAFA ÖZGÜN: Tamamen festivallere yönelik filmler yapmıyorum açıkçası. ‘’Covid19 Grand Zero’’ filmi dışında başka film göstermedim festivallerde. Yakında Çince çektiğim bir komedi ve bir drama filmi çıkacak Çin’de. Ayrıca şu an son çektiğim filmin montaj aşamasındayım ve bu da büyük bir dijital platformda çıkacak.
CÜNEYT ARKIN’I TEŞVİKİYE CAMİSİNDEN 10 BİNLER UĞURLADI