Suna Baykam: Sosyete Art’a hoş geldiniz. Sizin sanata bakışınızı öğrenmek isteyen okurlara söyleyecek güzel sözlerinizi merak ediyoruz.

Ezgi İrem Mutlu: Farklı olmaktan korkmayın sadece kendiniz olun, korkulacak tek şey korkudur.

Suna Baykam: Sizi sanata çağıran ilham nedir?

Ezgi İrem Mutlu: Hayatta kalma mücadelesi.

Suna Baykam: Şu içinde bulunduğumuz hızlı ve değişken çağda sanat eğitiminin önemi nedir?

Ezgi İrem Mutlu: Eğitim devletlerin ideolojisi içerisinde bireylere ulaştığı sürece bana göre pek bir önemi yoktur. Çok zevkli bir merak bir de tabii insana zor zamanında doğru kararlar almasını sağlayan seçenekler sunuyor ki bu da hayatta en önemli zaman kazancı.. .Tavsiye olunur.

Suna Baykam: Fransızca şarkılar ile donanımlı becerileriniz sizi ve dinleyenleri eğlendirirken siz söylerken hangi duygular içerisindesiniz?

Ezgi İrem Mutlu: Fransızca dilini çocukluğumda öğrenmeyi tercih ettiğim için bana sanat dalında ve kültürel anlamda farklı bakış açıları kazandıran bu dili diğerlerinden ayırmam pek mümkün değil. Zira şarkı söylerken insan duygu aktarımını hangi dilde yapıyor olursa olsun melodinin gücüyle hareket ediyor. Fakat yine de Fransızca dili ve kültürü gerek sinema gerekse Sorbonne’daki tiyatro eğitimime de bağlı olarak beni hem geçmiş hem de gelecekten çekip alıp anda olmamı sağlar. Bunu da tam olarak müziğin her dilde olduğu gibi mekan zaman dilimindeki gücüne bağlıyorum. Kulaklar şenlenirken duygularımızın o anda bu dilde de coşuyor olması beni daha çok sinematografik bir şehir olan Paris’teki anılarıma gözlerimi kapatmamla doğal olarak götürüyor. Bu birikmiş tatlı anıları hatırlarken o anda dinleyicilerime de duygu aktarmayı seviyorum. Ve evet bu güzel bir soruydu. Daha önce hiç düşünmemiştim. Teşekkürler.

Suna Baykam: Yaradılış felsefesine göre neden müziği tercih ettiniz?

Ezgi İrem Mutlu: Müzikli bir aileye doğdum. Müzikli doğdum,ama bu bir tercihten ziyade doğru ya da yanlış, tercih ya da değil felsefesine göre yaşanması pek mümkün olmayan bir yapı meselesi diyebilirim. Müzik benim ifade biçimim ve bu dünya ile kurduğum en güçlü bağ. Insanların zamanı kullanma biçimlerine karşılık, benim, kendimi özgür irademle hapsettigimi düşündüren bir kişiye özgürlüğün tanımını tekrar tekrar göstermek ve farklısini yaratmak için kanatlarım havada asılıyken uçtuğum bir sonsuzluk.

Suna Baykam: Sizi takip eden sanatseverler size göre sizde hangi farklı yeteneği görmüşlerdir?

Ezgi İrem Mutlu: Bilmiyorum. Bunu onlara sormalısınız. Görmüşler midir? Bilmiyorum.Bu biraz da sizlerin işi. Sanatçı ve seyirci arasında geçenleri yazmak, göstermek sorgulatmak, fark ettirmek.

Suna Baykam: Sosyal medya adreslerinizi paylaşır mısınız?

Ezgi İrem Mutlu: sizinle mi? Yoksa genelde mi? Paylaşırım.
https://ezgimutlu333.wixsite.com/e333

https://www.instagram.com/ezgiiremmutlu/channel/?hl=en

(Yakın zamanda bir hack olayına karıştı hesabım o nedenle bunun duyurusunu da yapmakta fayda görüyorum. Buradan takip edebilir arkadaşlarım. Diğer hesabım maalesef internetten tamamen kaldırıldı.)

SoundCloud

https://soundcloud.app.goo.gl/qLFSU

https://www.tailored-communication.com/artists/ezgi-irem-mutlu

Suna Baykam: Müzik ile kurulan bağ nasıldır?

Ezgi İrem Mutlu: Güzel.. haha şaka diyeceğim ama güzeldir de bir yandan.. şaka şaka.. Müzikle matematik birbirine benzer klişesinden bahsedebilirdim..Ama bence müzik olasılıkları biraz daha dar tutan bir çerçevede ilerliyor. Bunun sebebi insanın birebir duygu renkleri aralığı olabilir. Matematik’ten daha geniş olasılığı olduğunu düşünmüyorum bu nedenle de müzikle bağ kurmak hem çok basit hem de zor. Basiti anlamanın ve anlayarak yaratmanın zorluğu arasında bir bağ kuruyorum ben şahsen.Gerisi duygu yönetimi.

Suna Baykam: Müzik dışında nelerle uğraşırsınız?

Tiyatro, resim, fotoğraf, sinema filmleri (Govid 19 Darağacında Eldivenler Akbank evde kısa film 2.lik ödülü), sosyoloji ve tıp.

Suna Baykam: Müzik dışında nelerle uğraşırsınız?

Ezgi İrem Mutlu: Tiyatro, resim, fotoğraf, sinema filmleri (Govid 19 Darağacında Eldivenler Akbank evde kısa film 2.lik ödülü), sosyoloji ve tıp.

Suna Baykam: Canlı performanslarınızdan bahseder misiniz?

Ezgi İrem Mutlu: Saint Joseph e giderken ve tiyatro kulübünde Antigone sahneleyip aynı zamanda dans ederken, yarı zamanlı müzikal eğitimine başladım.Haldun ustanın Amphitryon oyunu ile profesyonel sahne hayatım başlamış oldu.Fransa’da tiyatro yazarlık ve yönetmenlik okurken, le trac café de cabaret barré isimli bir oyun ile cabaret yaptım. Bu oyunu Sorbonne’daki sınıf arkadaşlarımla birlikte yazip sahneledik. 2016’da İstanbul devlet tiyatrosundan aldığım iş teklifi ile Türkiye’ye 2016-2018 arasında Çehov makinesi ve Narnia müzikalinde figüranlık yaparken, eksiği var fazlası yok isimli oyunun solist oyuncusu oldum. Oyunculuğun yanı sıra canlı müzik ve çeşitli elektronik müzik performanslarında sahne aldım. 2019 senesinde elektronik müzik üzerine mod synth çaldığım ve üstüne söz yazıp şarkı söylediğim bir Ep çıkardık.Ve konser verdik. En son tekne exhibition adlı bir sergide müzik performansı yaptım İzmir Adnan Saygun kültür merkezi’nde canlı konser verdiğimiz sergi hala devam etmekte.

Suna Baykam: Bu röportaj esnasında hayatınızda neler var sanat adına ve yeni projeleriniz nelerdir?

Ezgi İrem Mutlu: Bu Çarşamba studio’ya kendi şarkılarımın kaydına giriyorum. Yakın zamanda güzel işlerle karşınızda olacağız. Sürpriz diyelim (:
Suna Baykam: Sanatın gelişmesi adına yeni nesilden neler bekleniyor?

Ezgi İrem Mutlu: Kendileri olmaları.