Yiğit Kaya: “Beni en motive eden şey müzik çerçevesinde insanlarla göz göze buluşmak.”

BEĞENDİM

ABONE OL

News

SÖYLEŞİ: Eylül Aşkın

Bugünkü konuğumuz kariyerinde adım adım ilerleyen genç bir müzisyen, Yiğit Kaya.

1) Müziğe olan ilginiz nasıl başladı? Biraz o kendinizi keşif aşamasını anlatabilir misiniz?

Aslında bebeklik yaşlarından beri sesler çıkarıyorum ben, garip duyulabilir fakat çocukluğuma dair en eski anılarım hep sesleri taklit etmeye çalışmak, ritim tutmak ve melodileri duble etmekle alakalı. Tabiki o zaman bunun mesleğim olacağıyla alakalı bir fikrim yoktu. İster istemez ileride öğrenmem gereken bir çok müzikal algıyı keşfederek başlamışım. Sonrasında enstrüman çalmak, insanlara bir şey sunmak – ve belki de onay almak- gibi aktivitelerle daha da gelişiyorsunuz ve hep yolda oluyorsunuz. Herkesin beyninde daha aktif olan yerler oluyor, ben hep seslere, sesli ifadeye çok duyarlıydım. Tabi her şeyi nota olarak duyduğumu çok geç farketmiş olmak da komik aslında, “alaylı” olmak böyle bir şey sanırım.

2) İlk ne zaman sahne aldınız? Neler hissettiniz?

Sahneye dair en eski anı anaokulundan, ben “we will rock you” şarkısının altyapısını beatbox
yapıyorum, koro da söylüyor. Alkışlar gelince mutlu oluyorum o anda, heyecanlanıyorum.

3) Şu anda her ne kadar şarkıcı kimliğinizle ön plana çıkıyor olsanız da siz bir multi-
enstrümanistsiniz aynı zamanda. Bağlama bunların arasında enteresan bir örnek mesela. Sizi
bağlamaya çeken şey ne oldu? İleride bağlamayı da tarzınız ile harmanlayarak değişik bir çalışma
yapma düşünceniz var mı?

Hep ilgiliydim kendi müziğimize, notaların yarım ses ekolüyle değil de komalarla ayrılmasi, ve batı ekolünün istese de hissettiremeyeceği duygular barındırdı bende. Bir aile dostumuz bana 12
yaşındayken ” Yiğit, sana ya cajon ya bağlama alacağım, sen seç ” demişti. Böyle başladı bağlama çalmaya başlamam. Bir enstrüman olarak kesinlikle kullanmak istiyorum, kendine özgü bir sesi var. Yeter ki bunu gerektirecek şarkıyı yapabileyim..

4) Şarkı sözü yazmaya, beste yapmaya ne zaman başladınız? Şarkı yaratma sürecinde nelerden ve kimlerden ilham alıyorsunuz?

Küçük yaştan itibaren kendi kendime çoğu zaman komik tınlayan besteler ve ufak sözler yazıyordum fakat ilk şarkımı 14-15 yaşlarında yazdım. Şu an yaratma sürecinde her şeyden ilham alıyorum aslında, kendi hayatımdan, tanıdığım insanlardan ve yaşadıklarımdan, izlediğim filmlerden ve bazen şiirlerden.

5) İlk tekliniz, sözü ve müziği size ait olan “Denizsen” Sony Müzik etiketiyle 2021 yılında yayınlandı. Yakın zamanda yayınlanacak bir tekli ya da albüm var mı?

Dördüncü single’ım “Dön Artık” şu an yayında. 5 Mayıs‘ta da yeni single’ım “Bırakma” yayınlanacak..

6) Kendine yatırım yapan genç bir birey olarak kendinizi geliştirmek için oyunculuk ve seslendirme eğitimleri de almışsınız. Aktif olarak oyunculuk da yapıyor musunuz ya da bu alanda tekliflere açık mısınız?

Eğitimden sonraki süreci hep setlerde minik rollerde setlerdeki düzeni anlamaya çalışarak geçirdim, ara ara girdiğim auditionlar oluyor. Kendimi iyi hissettiğim bir işin içinde olmayı çok istiyorum.

7) Beğenerek dinlediğiniz yerli ve yabancı şarkıcılar/gruplar kimler? Örnek aldığınız biri var mı?

Hep yerli ve yabancı rock grupları dinledim aslında, lise hayatım boyunca tam bir rock’çıydım. Şu an ise gerçek anlamda her şeyi dinliyorum, anlamaya çalışıyorum. Örnek aldığım bir sürü isim var, hepsi farklı yönleriyle etkiliyor beni.

8) Bundan sonrası için kendinize ne gibi hedefler koydunuz?

Benim kariyerimin başından beri en belirli hedefim kendi yarattığım şarkılarla düzenli olarak konser vermek, insanlarla müzik çerçevesinde gözgöze buluşmak. Bu hiç değişmedi, beni en çok motive eden şey..

9) Müzik ve oyunculuk dışında ilgilendiğiniz başka sanat dalları da var mı? Şu anda ne üzerine
eğitim alıyorsunuz?

Ben aynı zamanda reklam seslendirmesi ve dublaj yapıyorum. Bir çeşit mikrofon oyunculuğu aslında seslendirme. Kendine ait bir evreni var, orada da ciddi hedeflerim var.

10) Müzikal anlamda en ütopik hayaliniz ne olabilir?