35,0183$% 0.04
36,5201€% -0.59
44,2722£% -0.53
2.944,08%-0,99
2.619,24%-0,91
9.915,76%-0,95
SALİH KORKUT PEKER & SOSYETE ART SÖYLEŞİSİ
SUNA BAYKAM SAPAN: Sosyete Art’a hoş geldiniz. Sanat sizin için nedir diyerek bu keyifli sohbete başlayalım.
SALİH KORKUT PEKER: Sanat, insanın tabiatı, şehri, başka canlıları, gökyüzündekileri taklit etme tutkusunun ta kendisidir. Hepimiz, aklımızın alamadığı güzellikleri (bazen de çirkinlikleri) taklit ederek onların bir parçası olduğumuzu düşünmek istiyoruz. Taklidin dozunu kaçırıp bambaşka güzellikler elde edebilen simyacılara da sanatçı diyoruz.
Hepsi anlık dürtülerin sizi sürüklemesiyle alakalı. Müzikte ya da başka bir sanatta plan program, fizibilite vs düşünerek koyulacağınız yol sahtedir, samimiyetsizdir… Seçtiğiniz her şeye sürüklenmişsinizdir. Ben de klarnete sürüklenmemin hemen ardından telli çalgılara sürüklendim. Bazen dinledikleriniz, bazen fiziki kapasiteniz, bazen de hayal ettikleriniz, nereye sürükleneceğinizi belirler.
İzmir benim yaşamımı yavaşlatan şehir. Şehir yavaşlayınca, fikir hızlanıyor. Arkanızdan sizi kovalayan bir şehir temposu olmayınca, rahat kafayla üretiyorsunuz. Tabii bu dediklerim benim şahsımda geçerli olan şeyler. Kimi de kaos arttıkça daha rahat üretir.
Benim hissettiğim hevesin ve tutkunun kokusunu alıyor olmalılar. Ben onların neler düşüneceğini önden dert edersem, ortaya düzgün çalınmış söylenmiş ama vitaminsiz şeyler çıkacaktır muhtemelen. Hesap yapmadan çalıp söylendiğinde, insanların kendilerinden bir şeyler bulma ihtimali yükselir. Ama bizim yine de ilk çıkış noktamız dinleyici değil, kendi derdimiz olmalı.
Something in the Way ve Rodos Semahı’nı iki ayrı uca oturtup ayrı ayrı başımın üstünde ağırlarım. İkisi de birden gelişen ve etrafımı saran yorumlar oldu benim için.
80’ler ve 90’lar futbol formalarından, yine 80’ler ve 90’larda yayınlanmış çizgi romanları tekrar bulup okumaktan, hobi olarak perküsyon çalmaktan, son derece yavaş ve sıkıcı yaşamaktan çok hoşlanırım.
Teşekkür ederim. Z kuşağı ne istediğini ve istemediğini (biraz da tehlikeli bir şekilde) bizden daha iyi biliyor. Çocukluğum Ayvalık’ta sokaklarda oynayarak, ergenliğim de Ayvalık-Ankara arasında, sokaklar-bilgisayar oyunları-müzik aletlerinin keşfi üçgeniyle geçti. Mahalle sosyalleşmesini yaşayan son şanslı nesillerden biriyiz. Mahalleden, teknolojinin içine dalan da ilk nesiliz. İki yönü de tanımak, bizim kuşağı özgün kılıyor. O da artık neye yarıyorsa 🙂
www.instagram.com/salihkorkutpeker
Müziğe yön ve kalıp biçmek, en şahbaz müzisyenin bile haddine olmamalıdır. Biz ancak bir temennide ya da öngörüde bulunabiliriz. Benim öngörüm, müziğin dünyayla birlikte çok değişik yerlere varacağı ve hepimizin bu yerleri hor görmek yerine keşfetmek isteyeceği yönünde.
Tek bir kriterim var: Beni heyecanlandırıp gaza getiriyorsa, dalıyorum. Bazen şöyle bir dalıp çıkıyorum. Bazen daldığım yerde kalıyorum. Ama sanırım ne olursa olsun, Anadolu sesleri olmadan yapamıyorum.
Tekrar görüşmek üzere.
LADIES & GENTLEMEN İSTANBUL İLE MÜZİK TURU