Haber: Eylül Aşkın
“Sanata dair her şey!” sloganıyla yola çıktığımız bu macerada, kültüre dair diğer ögeleri de zaman içerisinde bünyemize katarak, gün be gün siz değerli okuyucularımıza kaliteli içerikler üretebilmek adına karınca gibi disiplinli ve özenle çalışmaya devam ediyoruz. Kaliteli içerik üretme müessesesi, özellikle günümüz Türkiye’sinde halkın çoğunluğu tarafından ilgi çeken materyallerin değişkenliği sebebiyle bazen oldukça zorlu olabiliyor. Bu sebeple, bizimle benzer yollardan geçen ve benzer bir yayın felsefesini benimsemiş yayıncı arkadaşlarımıza da sonsuz saygı duyuyoruz ve bu yaklaşımı benimsemiş yayınların okunmasını teşvik ediyoruz. Bu yayınlardan biri de Sanart TV bünyesinde can bulan sanat dergisi Talihsizlik!
Henüz üçüncü sayısını yeni yayınlamış, taze bir ürün olan Talihsizlik Dergisi, kalabalığın ardında gizli, hayalleri olan, sanata aşık, genç bir adamın eseri. Kabaca derginin hikayesinden bahsetmek gerekirse, 1997, İstanbul doğumlu Umut Ören, 2019 yılında AREL Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümünden mezun oluyor. Aynı zamanda tiyatroya olan ilgisinden dolayı yine aynı yıl Sadri Alışık Kültür Merkezi‘nde oyunculuk eğitimi alıyor. Pandemi döneminde hepimizin içine düştüğü o boşluk sürecinde telefondan bireyler karalayıp, Talihsizlik Dergisi‘nin temellerini atıyor fakat o dönem dergiyi hayata geçirmeye maddi ve manevi anlamda imkan bulamıyor. Bu esnada yine pandemi dönemi üretkenliğinin bir sonucu olarak senaryo yazmaya başlıyor. Biriken senaryolarını nasıl çekeceğinin derdine düşen Umut, bu dönemde Sanart TV‘yi kuruyor. Daha sonra ise Sanart TV bünyesinde Talihsizlik Dergisi‘ni yayınlamaya başlıyor.
Kendi deyimiyle, “Amatör ruhların ve genç yazarların keşfedilmesine adanmış bir dergi” olan Talihsizlik Dergisi, amatör sanatçıların keşfini ve gelişimini destekleyen, onlara online platformda tüm misafirperverliğiyle yer açan bir yayın ürünü. Dergi aynı zamanda bizim perspektifimizle benzer olarak ulaşabildiği usta isimleri de ağırlamaktan çekinmiyor. Umut Ören bu konuyu şöyle özetliyor: “Sanat, kültür ve edebiyat dünyasında henüz yolun başında olan, tutkulu ve meraklı genç yazarlarla, deneyimli yazarları bir araya getiriyoruz.”
Yerli ve yabancı, farklı branşlardan bir sürü farklı isimle bağlantı kuran, röportajlar gerçekleştiren, farklı konularda makaleler ve eleştiri yazıları yazan, resmi ama samimi, ciddi ama cana yakın bir yayın kaynağı Talihsizlik. Bu kapsamda çalışmalarına hem ulusal, hem de uluslararası bir hedef belirlemiş. Yeni çıkan 3. sayıda Stop Motion sektörünün en önemli animatörlerinden biri olan ve Guillermo Del Toro‘nun yönettiği Pinokyo filminin animatörü olarak tanınan Savannah Steiner ile yaptıkları röportajda Stop Motion tekniğinin büyüleyici dünyasına dair değerli bilgiler ve deneyimler paylaşılmış.
3. sayının bir diğer özelliği Sosyete Art olarak bizim de sayının içinde yer bulmamız. 🙂 Yakın yaklaşımlara sahip, kısmen farklı bir konseptte yayın yapan iki ayrı sanat yayını olarak birbirimize verdiğimiz destek, bence bir yandan da Türkiye’de sanatseverin sanatseveri, sanatçının sanatçıyı, üretenin üreteni nasıl desteklemesine dair hoş bir örnek teşkil ediyor. Gerçek sanatın gizli kaldığı, sanatın çoğu alanda zanaata dönüştüğü günümüz popüler kültüründe emek verip, kaliteli haber ve içerik üretmeye gönül vermiş ya da üretip, kendini gerçekleştirmeye fırsat ve imkan yaratamayan gençlerimizi desteklemek sanatı ve sanatçıyı olduğu kadar aynı zamanda sanat habercilerini, muhabirlerini desteklemek adına da bence çok değerli.
Sanat ve sanatçıya destek veren, muazzam bir emeğin ürünü olup, bu yolda kaliteli içerik üreten platformların çoğalması dileğimle, Talihsizlik Dergisi‘nin üçüncü sayısının linkini okumanız için sessizce aşağı bırakıyorum. 🙂
Mutlu bir hafta geçirmeniz dileğimle!