İhsan Taş: “Her şey en başta bir hayal ile başlar.”

Röportaj: Suna Baykam Sapan

Sosyete Art’ta sizin kadar değerli bir yönetmeni aramızda görmek bizi onurlandırdı. İhsan Taş için sinema filmi nasıl bir sanattır?

  • Asıl ben çok teşekkür ederim, o şeref bana ait. Sinema gelecek kuşaklara yazılmış en güzel canlı mektuplardır bana göre. Düşünsenize; Siz bir film yapıyorsunuz ve aradan 90 yıl bile geçse insanlar o yaptığınız filmi Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar izleyebiliyorlar. Sizin işlediğiniz konuya ortak olabiliyorlar. Sizin yaptığınız filmle gülüp, yaptığınız filmle ağlayabiliyorlar. Bu çok güzel bir duygu.

En son filminiz Filme Gel’den bahsedersek nasıl bir set hayatı oluştu? 

  • : Çok güzeldi. Filmimiz 5 Ocak’ta vizyona girdi ve şu an vizyonda. Filmi çekerken ekip olarak çok eğlendik. Umarım sinemaseverlerde filmi izlerken beğenip, keyif alırlar. Komedi seven herkesi filmimizi izlemeye davet ediyorum.

Senarist olmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?

  • Her şey en başta bir hayal ile başlar. O hayali kafanızda ilk önce canlandırıp, ondan sonra yazıya döküyorsunuz. Hayallerinizi ne kadar zengin tutarsanız (kitap okuyarak, gezerek, etrafınızı gözetleyerek, insanlarla sohbet ederek) o kadar daha çok güzel işler ortaya çıkarabilirsiniz. Onun için benim tek tavsiyem hayallerinizin peşinden gidin, ama hayatın gerçekliğinden de kopmadan tabi.

Bir sinema filmini başarıya götüren unsurlar önem sırasına göre nelerdir?

  • Bana göre bir filmi başarıya götüren 4 ana unsur vardır. Bunlardan ilki iyi bir senaryo, ikincisi düzgün oyuncu kadrosu, üçüncüsü iyi bir dağıtım, dördüncüsü de iyi bir reklam. Bu ayağı sağlam oluşturabilirseniz, başarıya ulaşırsınız diye düşünüyorum.

Teknolojik gelişmelerin durmadığı dünyada sinemanın geleceğini nerelerde görüyorsunuz?

  • Tabi sinemada her geçen gün kendini yenileyecek ve çağa ayak uyduracaktır diye düşünüyorum. Örneğin; Tanıdık bir oyuncunun fotoğraflarını tüm açılardan çekip, oyuncuya bir ücret verilip, belki de sete dahi gelmesine gerek kalmadan, teknik müdahalelerle, o oyuncu oynuyormuş gibi izleyeceğiz.  Çok yakın bir zamanda belki de hayata geçilecek bu sistem. Zamanla göreceğiz.

En başarılı işiniz olarak gördüğünüz film hangisiydi ve neden?

  • Tabi hepsinin yeri ayrı… İlk 3 filmimde tecrübe edindim. 4. filmim Dedemin Gözyaşları‘nın bendeki yeri çok özeldir mesela. Gerek konusuyla, gerek verdiğim emekle. Çünkü yaklaşık 5 yılda ortaya çıktı proje. Film bir dede ile lösemi hastası torununun hayat hikayesini konu alıyor. Çok güzel ve ailecek izlenebilecek, naif bir film oldu.

Türk sinemasının doğru ve yanlışları nelerdir?

  • Türk Sineması, Yeşilçam döneminde daha başarılıydı bana göre… Hemde o filmler, onca imkânsızlıklarla çekilmesine rağmen… Şu an onca imkânlar olduğu halde hala yapılan filmlerin çoğu, o eski filmlerin tadını vermiyor bence… Eski Yeşilçam dönemindeki hem oyuncular, hemde teknik ekip, işini severek ve gönülden yapıyordu, para için değil… Şimdikilere bakıyorsunuz (istisnalar hariç) astronomik rakamlar istiyorlar. Filme ne katkısı oluyor, tartışılır. Çoğu, ya sette alkol veya başka şeyler tüketip, sette huzursuzluk çıkarıyorlar ya da oynadığı role bürünüp, gerçek dünyadan koparak, hayal dünyasında yaşıyorlar. Bir yapımcı olarak, setleri denetleyen bir denetleme mekanizması olmasını isterdim. Örneğin; Sete bir ekip yollansa, bu işin muhatapları kimlerse, onlar tarafından. Set boyunca her gün hem alkol, hemde uyuşturucu testi yaptırsalar ve kullananlara büyük cezalar verseler emin olun bir daha kimse yapmaz ve herkes işine düzgün gelip, bir birine saygılı davranıp, evine döner. Buna kesin bir çözüm bulunmadığı sürece, Türk Sineması yerinde sayacaktır diye düşünüyorum. Bu benim kendi düşüncem tabi… Diğer yapımcı ve yönetmen arkadaşlarımızın çoğu da benimle aynı düşüncededirler diye düşünüyorum. Çünkü sette genelle herkesin şikâyet ettiği konuların en başında bunlar geliyor hep…

Sanatın başka hangi dallarından hoşlanıyorsunuz? Bilmediğimiz yönleriniz var mı?

  • Sanatın her dalını çok severim. Bir ülkede toplumun kültür seviyesinin artmasında sanatın öneminin çok büyük olduğunu düşünüyorum. Bizler sinema yapıyoruz, başka dostlarımız tiyatro, bir başkası resim, diğerleri farklı farklı… Hepsinin de ayrı güzel yönleri var. Yaptığı işi severek yapan herkese saygı duyuyorum. Resim yapmayı çok severim. Bir de arada da olsa şiir yazıyorum. Bir kaç tane şarkı sözü de yazmışlığım var ama ilerleyen zamanlarda sesine gidecek sanatçılara hediye etmeyi düşünüyorum.

Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?

  • Ofisimdeyim genelde. Sevdiğim dostlarım geliyor, sohbet ediyoruz. Çekmeyi düşündüğüm senaryolarım var, boş zamanlarımda onları gözden geçiriyorum. Fırsat buldukça yeni filmlere ve tiyatro oyunlarına giderim. Yeni bir sinema filmi projemiz var. Bir yandan da onun görüşmeleri oluyor. Tatlı yoğunluklar bunlar tabi… Yeter ki iş olsun, çalışmayı seviyorum. Çalıştıkça, bir şeyler ürettikçe mutlu oluyorum. Bir de sosyal sorumluluk etkinliklerine fırsat buldukça katılıyorum. Topluma fayda sağlayacak projelerde yer almaktan her zaman onur duymuşumdur ve gönüllü katılmışımdır.

Sosyal medya hesaplarınızdan sizi takip etmek isteyen yeni Sosyete Art sanatseverleri için adreslerinizi paylaşır mısınız?

  • Bu aralar şahsi hesaplarımı dondurmuş durumdayım. Yeni projeme daha çok vakit ayırayım ve odaklanayım diye. Çünkü sosyal medya bazen çok zamanını alıyor insanın. Yine de hesaplarımın adreslerini söyleyeyim:

İhsan Taş instagram: ihsantasofficial

Taş Film instagram: tasfilmofficial

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Manşet Haberler ...