SUNA BAYKAM SAPAN: Ülkemizdeki müzik sektörünü nasıl buluyorsunuz ?
A. BARIŞ BAŞAROL: Sektör çok hasta ve bu hastalığın tedavisi oldukça zor. Sektörü domine eden dijital mecralar insanlara ne sunuyorsa insanlar onu tüketiyor. Artık insanların önüne koyulan müzikler kalitesiz, tumturaklı ve sanatsal açıdan zayıf müzikler. Artık sadece müzik değil sanatın her dalında kalite azaldı müzik, sinema, kitap vs.. Bugün geçmişe baktığımızda 90ların sanat anlayışı bu ülkenin cennetiymiş diyebiliyoruz… Yani kısaca mevzu şu eğer paran varsa ve bu parayı dijital mecralara yatırırsan yayınladığın şarkı veya albüm insanların önüne düşer ve tanınırsın.
SOSYETE ART: Narda Afrika kimlerden oluşuyor?
A. BARIŞ BAŞAROL:
Vokal: A. Barış Başarol
Elektro gitar: Ersen Kamacı
Bas gitar: Serkan Aksak
Davul: Fatih Börekçi
SOSYETE ART: Son tekliniz ‘’Çizgili Dayı’’ ile sosyal içerikli toplumsal sorunlara değindiniz. Nasıl geri dönüşler aldınız?
A. BARIŞ BAŞAROL: Narda Afrika dinleyenler, sevenlerimiz buna çok güzel yaklaştılar ve şarkıyı sahiplendiler. Biz aslında bu konulardan dertli olduğumuz için yaptık şarkıyı. İleride bir gün geriye baktığımızda bunu yapmamak bizi kendimizi rahatsız hissettirecekti. Sanat bu gibi durumlar için var aslında ve yeri geldiğinde aşk, mutluluk vs ve fakat yeri geldiğinde de yolunda gitmeyen durumlar içinde ses çıkartmalıyız.
SOSYETE ART: Narda Afrika şarkıları dinleyenleriniz tarafından bu kadar sevilirken neden daha geniş kitlelere ulaşamıyorsunuz ?
A. BARIŞ BAŞAROL: İlk soruda değindiğimiz durumlar burada da geçerli aslında. Diyelim ki şarkı hazır ve yayınlandı, işte macera şimdi başlıyor aslında. Şarkı takipçilerinin belli bir kısmı hariç diğerlerinin önüne düşmüyor, takipçi olmayanların zaten hiç haberi bile olmuyor yeni şarkıdan. Dikkat ederseniz son yıllarda genelde dinlediğinizde ‘’yahu bu şarkı nasıl bu kadar izlenmiş, dinlenmiş’’ dediğiniz şarkılar ünlü oluyor her gün. İzlenmeler gerçekçi gelmiyor vs işte bu mevzular geçerli bu durumlarda. Sonuç olarak para = geniş kitlelere tanıtım… Elbette müthiş bir kemik dinleyici kitlemiz var ve her anımızda bizimleler, bize hep destek verdiler. Şarkılarımızı sosyal medyalarında paylaşmaları bizim için çok önemli, çok değerli çünkü başka türlü insanlara ulaşma yolumuz yok gibi. Buradan da tekrar söylemiş olalım onları çok ama çok seviyoruz ve iyi müziğe verdikleri önem için teşekkür ediyoruz.
SOSYETE ART: Sizi neden büyük festivallerde göremiyoruz ?
A. BARIŞ BAŞAROL: Bu da başka sektörel sorun. Mesela festivaller, organizatörler dinlenme sayılarınıza, sosyal medya takipçi sayılarınıza ve fakat en önemlisi tanıdık, kanka var mı kuralına göre ilerliyor hala ülkemizde. Dinlenme sayıları vs durumlarını anlatmıştık biraz önce, kankalık mevzusu ise daha derin bir yara ülkemiz için. Sadece müzik değil tüm sektörlerde tanıdık, kanka, akrabalık durumu geçerliliğini koruyor. Hiçbir organizatör ‘’ vaaay bu grup çok güzel müzik yapıyor’’ deyip festivaline çıkartmıyor müzisyenleri. Yoksa bizde istiyoruz çıkıp festivallerde çalalım ve daha çok insana ulaşalım da sistem bozuk. Elbette burada sadece organizasyonun suçu yok çok büyük bir payda sektördeki tüccar kafalı menajerler( işini hakkıyla yapanları tenzih ederiz) .Bu menajerler sektörü domine etmiş durumdalar ve kimi isterlerse onu sokuyorlar çemberin içine. Yani pastadan kim yiyecek kim yiyemeyecek buna onlar karar veriyor. Buda zaten tekelcilik en neticesinde…
SOSYETE ART: Yakın gelecekte planlarınız neler ?
A. BARIŞ BAŞAROL: Maalesef ülkemiz plan yapmak için çok değişken bir gündeme sahip ve fakat ilk fırsatta yeni şarkılar kaydetmek istiyoruz.
SOSYETE ART: Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı ?
A. BARIŞ BAŞAROL: Öncelikle size çok teşekkür ederiz bu güzel sorularınız için ve sevenlerimizden de şarkılarımızı sosyal mecralarda daha fazla paylaşmalarını rica ederiz, sevgiler herkese.
